BEYPAZARI (BBB) –Sanatçı Mehmet Emin Eren, uzun yıllar Sağlık Bakanlığının çeşitli kademelerinde çalıştı, daire başkanlığı görevinde bulundu ve bu yıllarda da çeşitli filmlerde oynadı.

1998 yılında, “Gülün Bittiği yer” Sinema filmiyle, Sinema hayatına, Cüneyt Arkın’la birlikte başlayan ve o yıllara kadarda, Tiyatro sanatçısı olarak Tiyatro yapıyordu ve çeşitli filmlerde rol aldı, başrol oynadı.

Sinema ve dizi sanatçısı Mehmet Emin Eren, gerçek anlamda, dedesinin ölümünün ardından sinema filmi yapmaya başladığını, dedesinin ölümüne kadar, dedesinin baskısı nedeniyle sinema filminde oynayamadığını söyledi.

Dedesinin ölümünün ardından, sinema hayatına başladığını anlatan Eren, Dedesi ölmeden önce kendilerine sinema filmini yasakladığını belirtti.

Dedesinin ölümünün ardından sinema filmlerinde rol almaya başladığına değinen sanatçı Mehmet Emin Eren, şunları kaydetti:

“36 adet sineme filminde rol aldım. Televizyon filmi, TV dizisi yaptım. Bu benim tek işim değildi. Her şeyden önce ben bir iş adamıyım. Her şeyden önce ben bir bürokratım. Bürokrat olup ta sinema ile meşgul olan tek kişiyim yani. 2007 yılına kadar ben, 20–25’e yakın film yaptım. 16 sında başrol oynadım. TC devlet memuru olupta, film yapan tek kişiyim. Yasak ama bunu çok fazla ön plana çıkmadan yaptım. TGRT de Starda, kana7 de. Beypazarı ilçesinde de daha öncesi “Baba evinde” oynamıştım. Arkasından yine Beypazarı ilçesinde “Dur Yolcu”yu çektik, “Bir tane belgesel çektik”. “

“Baba Mirası” Sinema filmi için hummalı bir çalışma içindeyiz”

 “Baba Mirası” adlı Sinema filmi için Beypazarı’na geldiklerini ve “baba mirasında”, muhtar rolünde olduğunu kaydeden sanatçı Mehmet Emin Eren, “Bu filmin muhteşem bir yapıt ve eser olacağına inanıyorum. Türkiye’de çok ciddi ses getireceğine inanıyorum. Çünkü çok kaliteli viyaypi oyuncular var. Bunların içerisinde, Ankara’nın sevgilisi olan, benim de çok sevdiğim kardeşim(Fırıncı Hamdi rolünde) Hüseyin Kâğıt var. Televizyon oyuncusu Yakup Yavru var. Yine 06 kaçıştan Furat Emir, Pop dünyasından çok önemli bir isim Mansur Ark var”diye konuştu.

Amerikan kültür emperyalizmine karşı, Türk sinemasını ayakta tutma adına, kendi kültürümüze, kendi töremize, kendi ananemize, kendi inançlarımıza, zeval getirmeden, onları en üst seviyeye taşıyarak, insanlarımıza ve gelecek nesillerimize aktarmanın çabası içinde olduklarını anlatan sanatçı Mehmet Emin Eren, şunları söyledi:

“Biz şan ve şöhret için filmler yapan insan değiliz.  Biz Artist değiliz. Biz memleketimizin sanatçılarıyız. Memleketimizin gözü kulağı, diliyiz. Bunu, karınca kaderince yapmaya çalışanlardanız. Biz, tevazu makamında olan, şan şöhret peşinde olmayan yani, her zaman şunu diyoruz. “Yarabbi, beni şan ve şöhret için, nefsi embareme duçar olup, farklı bir yere koyarsan, bana film çekmeyi nasip etme derim. Çünkü benlik duygusu, şeytanlık duygusudur. Şaytanlık duygusu bir adamın içine girerse, alla onu rezil ve hüsva etmeden canını almaz. Biz o yüzden, bizler hep tevazu makamında olan insanlarız.  Bize yardım ve desteklerini esirgemeyen sevgili Belediye başkanımız Tuncer Kaplan beye, çok çok teşekkür ediyorum. Böylesi güzel bir ilçe de bize ev sahipliği yaptığı için. Burada kimin bir çayını içmiş isek hepsine canı gönülden teşekkürlerimizi sunuyorum. Şimdiden burada Bir TV dizisi çekmeyi planlıyoruz.”